English    Türkçe    فارسی   

6
1804-1813

  • Şu kadın gibi yirmi oğlu vardı da her oğlu, bir güzel halini anlatmadadır.
  • Sarhoşluk ve oynaşma olmadıkça gebe kalınmaz. Bahar olmayınca bahçelerde bir şey doğar mı? 1805
  • Gebelerle kucaklarındaki çocuklar, baharın o kadınların aşkına delâlet eder.
  • Her ağaç, çocuklarını emzirmededir. Hepsi, Meryem gibi gizli bir padişahtan gebe kalmıştır.
  • Ateş suyla gizlenir ama üstünde yüz binlerce köpük coşar.
  • Ateş pek gizlidir, fakat köpük, on parmağı ile ateşin varlığına delâlet etmekdedir.
  • Vuslat sarhoşlarının cüzleri de, bunun gibi hal ve söz timsallerinden gebe kalır. 1810
  • Hal güzelliğine karşı ağızları açık kalmıştır onların. Gözleri, cihan nakşına örtülmüştür.
  • O doğanlar bu dört unsurdan doğmazlar. Onun için de bu gözlere görünmezler.
  • Onlar, tecelliden doğmuşlardır. Bu yüzden renksiz perdeyle örtülüdürler.