English    Türkçe    فارسی   

6
1836-1845

  • Sen, beni yorulmadan, çalışıp çabalamadan yarattın. Şu âlemde rızkımı da benim kazancım olmadan ver.
  • Başımda gizli olan beş inci verdin. Beş duygu daha ihsan ettin ki onlar da gizli.
  • Bu ihsanların sayıya sığmaz. Ben utanıyorum, anlatmadan âcizim.
  • Beni yaratan yalnız sensin. Rızkımı da sen düzene koy demekteydi.
  • Yıllarca bu duada bulundu. Nihayet ağlayıp yalvarışı tesir etti. 1840
  • Hani çalışmadan, yorulmadan helâl bir rızk isteyen adam vardı ya, onun gibi.
  • Nihayet Allah adaletine sahip Davut Peygamber zamanında bir öküz, onu kutluluğa ulaştırmıştı.
  • Bu adamda yüzünü yerlere sürdü, yalvarıp sızladı, nihayet meydandan icabet topunu çeldi.
  • Bazen duasının kabul edilmeyişine bakıp kötü zanlara düşüyor, niçin duam kabul edilmiyor diyor,
  • Derken yine Allah’nın lûtuf ve keremi, gönlüne muştuluklar veriyor, duasının kabul edileceğine delil oluyordu. 1845