English    Türkçe    فارسی   

6
1864-1873

  • Ne uzunluk kaldı, ne kısalık, ne genişlik. Çeşit, çeşit gölgeler, güneşe rehin oldu.
  • Fakat mahşerdeki tek renge boyanış, iyiye de apaçık görünür, kötüye de. 1865
  • O âlemde mânalar, surete bürünürler. Suretlerimiz, hülyalarımıza uygun olur.
  • O zamanda mektupların sureti açığa çıkar, elbiselerin astarı yüz olur, herkesin içi, dışına döner.
  • Şimdi gizli şeyler, alacalı öküze benzer. Söz iği, âlem içinde yüzlerce renkte bir iplik gibi görünür.
  • Şimdi yüzlerce renge boyanma, yüzlerce gönül sahibi olma devri. Tek renkli olma âlemi nereden tecelli edecek?
  • Şimdi zencilik zamanı. Rum diyarına mensup olanlar, beyaz güzeller gizli. Şimdi gece, güneş gizli. 1870
  • Kurdun devri, Yusuf kuyunun dibinde. Kıptilerin nöbeti, Firavun, padişah şimdi.
  • Bu suretle de herkese lüzumlu, lüzumsuz gülüp duran ve kimseden esirgenmeyen rızktan şu köpekler de birkaç gün rızıklansınlar, hisselerini alsınlar bakalım.
  • “Gelin” buyruğu verilinceye kadar aslanlar, orman içinde beklemedeler.