English    Türkçe    فارسی   

6
1962-1971

  • Bu işi olanın yapacağı şey değil. Gülü yakıp dikenin etrafında dolanmak akıl kârı değil.
  • Demirden ot bitmesini bekleyen olabilir ama bu hülyaya tutulan, az olur.
  • Bu iş için senin gibi yorulma bilmez bir adam gerek. Sen mademki yorulmuyorsun, var ara.
  • Bulursan ne âlâ, onu sana helâl ettim. Bulamazsan yorulmazsın, kazar durursun! 1965
  • Akıl, ümitsizlik yoluna gider mi hiç? Aşk lâzım ki o tarafa koşsun!
  • Hiç bir şeye aldırmayan aşktır, akıl değil. Akıl, faydalanacağı şeyi arar.
  • Aşk yılmaz, canını sakınmaz, utanma nedir bilmez. Değirmen taşının altına gitmiş gibi belâlara uğrar, sabreder.
  • Öyle pek yüzlüdür ki hiç arkasını dönmez. Bir fayda elde etmek ümidini öldürmüştür içinde.
  • Neyi var, neyi yoksa ortaya kor, oynar, yutulur, bir ücret aramaz. Allah’nın aldığı gibi yine hepsini Allahya verir, tertemiz olur. 1970
  • Allah, ona sebepsiz olarak bu varlığı vermiştir.O cömert er de sebepsiz olarak Allah vergisini Allahya bağışlar.