English    Türkçe    فارسی   

6
2058-2067

  • Senin gibi sakalını değirmende ağartan yüz binlerce kişi azgınlıktan ona düşmüştür.
  • Onu görmez, esenlikle yerine yurduna dönersen senin için daha hayırlıdır. Onu görüp de azmazsın hiç olmazsa.
  • Onun işi gücü lâftır, kâse yalayıcı, hazır sofraya oturucu bir heriftir. Fakat davulunun sesi, etrafa yayılmış nasılsa. 2060
  • Bu kavim İsrail oğullarına benzer, öküze taparlar. Böyle bir öküze el vurup adarlar işte.
  • Bu hazır sofraya oturan adama kapılan, geceleyin bir leştir, gündüzün işsiz güçsüz bir adam.
  • Bunlar, yüzlerce bilgiyi, yüceliği bırakmışlardır da bir hileye, bir riyâya kapılmışlardır. İşte hal bu.
  • Nerede Musa’nın soyu? Gelse de şu öküze tapanların kanlarını dökse…yazık!
  • Şeriatı, Allahdan ürküp sakınmayı ardına atmış. Nerede Ömer? Gelse de şiddetle doğruluğu emretse! 2065
  • Bunlar, her kötü şeyi mübah biliyorlar. Bu ibahilik bunlardan yayıldı, fesatçı kalleşe de ruhsat oldu âdeta.
  • Nerede Peygamberle sahabesinin yolu. Nerede namaz, nerede tesbih, nerede onların edepleri.
  • Kadının küfürde bulunması ve saçma sözler söylemesi üzerine o dervişin kızıp ona ağır sözlerle cevap vermesi