- Bu kavim İsrail oğullarına benzer, öküze taparlar. Böyle bir öküze el vurup adarlar işte.
- سبطیند این قوم و گوسالهپرست ** در چنین گاوی چه میمالند دست
- Bu hazır sofraya oturan adama kapılan, geceleyin bir leştir, gündüzün işsiz güçsüz bir adam.
- جیفة اللیلست و بطال النهار ** هر که او شد غرهی این طبلخوار
- Bunlar, yüzlerce bilgiyi, yüceliği bırakmışlardır da bir hileye, bir riyâya kapılmışlardır. İşte hal bu.
- هشتهاند این قوم صد علم و کمال ** مکر و تزویری گرفته کینست حال
- Nerede Musa’nın soyu? Gelse de şu öküze tapanların kanlarını dökse…yazık!
- آل موسی کو دریغا تاکنون ** عابدان عجل را ریزند خون
- Şeriatı, Allahdan ürküp sakınmayı ardına atmış. Nerede Ömer? Gelse de şiddetle doğruluğu emretse! 2065
- شرع و تقوی را فکنده سوی پشت ** کو عمر کو امر معروفی درشت
- Bunlar, her kötü şeyi mübah biliyorlar. Bu ibahilik bunlardan yayıldı, fesatçı kalleşe de ruhsat oldu âdeta.
- کین اباحت زین جماعت فاش شد ** رخصت هر مفسد قلاش شد
- Nerede Peygamberle sahabesinin yolu. Nerede namaz, nerede tesbih, nerede onların edepleri.
- کو ره پیغامبری و اصحاب او ** کو نماز و سبحه و آداب او
- Kadının küfürde bulunması ve saçma sözler söylemesi üzerine o dervişin kızıp ona ağır sözlerle cevap vermesi
- جواب گفتن مرید و زجر کردن مرید آن طعانه را از کفر و بیهوده گفتن
- Genç, yeter diye bağırdı, apaydın günde bekçinin ne lüzumu var?
- بانگ زد بر وی جوان و گفت بس ** روز روشن از کجا آمد عسس
- Erlerin nuru doğuyu da tuttu batıyı da. Gökler bile hayrette kalıp secde ettiler.
- نور مردان مشرق و مغرب گرفت ** اسمانها سجده کردند از شگفت
- Allah güneşi Hamel burcundan doğdu da bu güneş utancından perde arkasına girdi. 2070
- آفتاب حق بر آمد از حمل ** زیر چادر رفت خورشید از خجل