English    Türkçe    فارسی   

6
2066-2075

  • Bunlar, her kötü şeyi mübah biliyorlar. Bu ibahilik bunlardan yayıldı, fesatçı kalleşe de ruhsat oldu âdeta.
  • کین اباحت زین جماعت فاش شد  ** رخصت هر مفسد قلاش شد 
  • Nerede Peygamberle sahabesinin yolu. Nerede namaz, nerede tesbih, nerede onların edepleri.
  • کو ره پیغامبری و اصحاب او  ** کو نماز و سبحه و آداب او 
  • Kadının küfürde bulunması ve saçma sözler söylemesi üzerine o dervişin kızıp ona ağır sözlerle cevap vermesi
  • جواب گفتن مرید و زجر کردن مرید آن طعانه را از کفر و بیهوده گفتن 
  • Genç, yeter diye bağırdı, apaydın günde bekçinin ne lüzumu var?
  • بانگ زد بر وی جوان و گفت بس  ** روز روشن از کجا آمد عسس 
  • Erlerin nuru doğuyu da tuttu batıyı da. Gökler bile hayrette kalıp secde ettiler.
  • نور مردان مشرق و مغرب گرفت  ** اسمانها سجده کردند از شگفت 
  • Allah güneşi Hamel burcundan doğdu da bu güneş utancından perde arkasına girdi. 2070
  • آفتاب حق بر آمد از حمل  ** زیر چادر رفت خورشید از خجل 
  • Senin gibi bir şeytanın saçmaları, nereden beni bu kapının tokmağından döndürecek?
  • ترهات چون تو ابلیسی مرا  ** کی بگرداند ز خاک این سرا 
  • Ben bulut gibi yele kapılıp gelmedim ki beni bu kapıdan bir tozla çevirebilesin.
  • من به بادی نامدم هم‌چون سحاب  ** تا بگردی باز گردم زین جناب 
  • Öküz bile o kerem kıblesi olunca nur kesilir, fakat o nur olmadı mı kıble, küfürdür, puttur.
  • عجل با آن نور شد قبله‌ی کرم  ** قبله بی آن نور شد کفر و صنم 
  • Heva ve hevesten gelen, ibahilik sapıklıktır, azgınlıktır, fakat Allah’dan gelen, ibahilik yüceliktir.
  • هست اباحت کز هوای آمد ضلال  ** هست اباحت کز خدا آمد کمال 
  • O hesaba sığmaz nurun doğup parladığı yerde küfür iman kesildi,şeytan Müslüman oldu. 2075
  • کفر ایمان گشت و دیو اسلام یافت  ** آن طرف کان نور بی‌اندازه تافت