- Bu günümüzün de padişahıdır, yarınımızın da. Deri, daima lâtif içe kuldur.
- شاه امروزینه و فردای ماست ** پوست بندهی مغز نغزش دایماست
- Şeyh “Ben Allahyım” dedi ama ileri gitti, bütün körlerin boğazını sıktı. 2095
- چون انا الحق گفت شیخ و پیش برد ** پس گلوی جمله کوران را فشرد
- Kulun varlığı, Allah varlığında yok olunca ne kalır? Bir düşün a çıfıt!
- چون انای بنده لا شد از وجود ** پس چه ماند تو بیندیش ای جحود
- Gözün varsa aç da bak. Lâ dedikten sonra artık ne kalır?
- گر ترا چشمیست بگشا در نگر ** بعد لا آخر چه میماند دگر
- O göğe, aya tüküren dudağın, boğazın, ağzın kesilseydi keşke!
- ای بریده آن لب و حلق و دهان ** که کند تف سوی مه یا آسمان
- Şüphe yok ki o tükürük, göğe çıkmaz, döner, senin suratına gelir.
- تف برویش باز گردد بی شکی ** تف سوی گردون نیابد مسلکی
- “Ebuleheb’in ruhuna kıyamete kadar “Elleri kurusun” bedduası geldiği gibi o tükürük de kıyamete kadar Allah’dan, senin suratına gelir. 2100
- تا قیامت تف برو بارد ز رب ** همچو تبت بر روان بولهب
- Davulu var, bayrağı var, ülkesi var. Böyle bir padişaha hazır sofraya oturur diyen köpektir.
- طبل و رایت هست ملک شهریار ** سگ کسی که خواند او را طبلخوار
- Gökler, onun ayına kuldur. Doğu da ondan ekmek dilemektedir, batı da.
- آسمانها بندهی ماه ویاند ** شرق و مغرب جمله نانخواه ویاند
- Fermanında “Sen olmasaydın gökleri yaratmazdım” hadîsi yazılı olan zat, bir zattır ki herkes, onun nimetlerine, onun rızk taksimine muhtaçtır.
- زانک لولاکست بر توقیع او ** جمله در انعام و در توزیع او