English    Türkçe    فارسی   

6
2216-2225

  • Bu da değil, o da değil, öbürü de değil. Bunları o korkuyu yaratan gösterir.
  • Korku ve titreyiş, mutlaka başkasındandır. Hiçbir kimse kendisinden korkar mı?
  • O filozofçuk, korkuya vehim der. O, bu dersi eğri anlamıştır.
  • Hakikati olmayan vehim olur mu hiç? Hiç gönül doğru olmayan bir yere akar mı?
  • Yalancı, doğru olmasa bir yalan kıvırabilir mi? İki âlemde de her yalan doğrudan meydana gelir. 2220
  • Doğrunun revacına, parlaklığına bakar da yalancı, o ümitle yalan söyler.
  • Ey yalancı, bu yalanın da doğru yüzünden geçmede. Nimete şükret de doğruyu inkâr etme.
  • Filozofluk taslayandan mı söyleyeyim, onun sevdasından mı bahsedeyim? Yoksa Tanrı’nın gemilerini denizlerini mi anlatayım?
  • Hadi onun gemilerinden bahsedeyim. Çünkü o bahis, gönle öğüt verir. Külden bahsedeyim. Çünkü cüz, küllün içindedir.
  • Her velîyi Nuh ve kaptan bil, bu halkın sohbetini de tûfan say. 2225