English    Türkçe    فارسی   

6
227-236

  • Onun için herkes varlığından, kendiliğinden geçme âlemine, yahut sarhoşluğa kaçar, yahut da bir işe koyulup kendini unutur.
  • می‌گریزند از خودی در بیخودی  ** یا به مستی یا به شغل ای مهتدی 
  • Fakat yine bu âlemden kendini çeker, varlık âlemine gelirsin. Çünkü o kendini unutma âlemine Allah fermanı olmadan gitmiştik.
  • نفس را زان نیستی وا می‌کشی  ** زانک بی‌فرمان شد اندر بیهشی 
  • Ne cin, zaman kaydının hapsinden kurtulabilir, ne insan.
  • لیس للجن و لا للانس ان  ** ینفذوا من حبس اقطار الزمن 
  • Yüce göklere çıkmak, ancak doğru yolu bulma kuvvetiyle olabilir. 230
  • لا نفوذ الا بسلطان الهدی  ** من تجاویف السموات العلی 
  • İnsan, doğru yolu ancak Allah’dan çekinen kulun ruhunu, göklerden şeytanları kovan şahaplardan koruyan kuvvetle bulabilir.
  • لا هدی الا بسلطان یقی  ** من حراس الشهب روح المتقی 
  • Yok olmadıkça hiç kimseye ululuk tapısına varmaya yol yoktur.
  • هیچ کس را تا نگردد او فنا  ** نیست ره در بارگاه کبریا 
  • Göklere yücelme nedir? Şu yokluk. Âşıkların yolu da yokluktur, dini de.
  • چیست معراج فلک این نیستی  ** عاشقان را مذهب و دین نیستی 
  • Aşk yolunda yalvarma bakımından pöstekiyle çarık, Eyaz’a mihrap olmuştur.
  • پوستین و چارق آمد از نیاز  ** در طریق عشق محراب ایاز 
  • Gerçi onu padişah severdi.. İçi de güzeldi, dışı da. 235
  • گرچه او خود شاه را محبوب بود  ** ظاهر و باطن لطیف و خوب بود 
  • Fakat kendisi de kibirsiz riyasız, kinsiz bir hale gelmişti. Yüzü, padişahın güzelliğine bir anda kesilmişti.
  • گشته بی‌کبر و ریا و کینه‌ای  ** حسن سلطان را رخش آیینه‌ای