- Ustana danışmadan açtığın o dükkân, bil ki kokmuş bir dükkândır, akreplerle, yılanlarla doludur o suretten ibaret adam! 2365
- آن دکان بالای استاد ای نگار ** گنده و پر کزدمست و پر ز مار
- Çabuk yık bu dükkânı da yeşilliğe, gül fidanlarına, içilecek suların bulunduğu yere dön!
- زود ویران کن دکان و بازگرد ** سوی سبزه و گلبنان و آبخورد
- Kibrinden, işin iç yüzünü bilmediğinden gûya kendisini kurtaracak dağı kurtuluş gemisi yapmaya kalkışan Kenan’a benzemez.
- نه چو کنعان کو ز کبر و ناشناخت ** از که عاصم سفینهی فوز ساخت
- O define arayana da okçuluğu hicap oldu. Halbuki isteği hazırdı, koynundaydı.
- علم تیراندازیش آمد حجاب ** وان مراد او را بده حاضر به جیب
- Nice bilgi, nice zekâ, nice anlayış vardır ki yolcuya bir gulyabani, bir harami kesilir.
- ای بسا علم و ذکاوات و فطن ** گشته رهرو را چو غول و راهزن
- Cennetliklerin çoğu ahmaktır. Bu suretle de filozofun şerrinden kurtulur onlar. 2370
- بیشتر اصحاب جنت ابلهند ** تا ز شر فیلسوفی میرهند
- Kendini faziletten de üryan bir hale getir, saçma şeylerden de... Böylece rahmet, her an sana insin dursun.
- خویش را عریان کن از فضل و فضول ** تا کند رحمت به تو هر دم نزول
- Anlayışlı olmak; sınıklığın, niyazın zıddıdır. Anlayışlı olmayı bırak, ahmaklıkla uzlaşmaya bak.
- زیرکی ضد شکستست و نیاز ** زیرکی بگذار و با گولیبساز
- Anlayışı hırs ve tamah tuzağı bil. Temiz kişinin şeytan gibi akıllı olmakla ne işi var?
- زیرکی دان دام برد و طمع و گاز ** تا چه خواهد زیرکی را پاکباز
- Aklı, fikri ileri olanlar, bir sanatla kanaat ederler. Fakat o kadar ileri anlayışlı olmayanlar sanatı görür, sanatkârı bulurlar.
- زیرکان با صنعتی قانع شده ** ابلهان از صنع در صانع شده