English    Türkçe    فارسی   

6
2403-2412

  • Akşam namazı vakti o helva gelince Mümin, pek aç olduğundan yemek istediyse de,
  • İkisi de biz boğazımıza kadar tokuz. Bu yemeği bu gece bırakalım da yarın yeriz.
  • Bu gece sabredelim, yemeyelim de helvayı yarına saklayalım dediler. 2405
  • Mümin dedi ki: Sabrı bırakalım da bu gece yiyelim yarının sahibi var.
  • Ona sen, böyle hikmet satarak yalnız yemek istiyorsun galiba dediler.
  • Dedi ki: Dostlar, biz üç kişi değil miyiz? Bana razı değilseniz pay edelim.
  • Kimse ne düşerse diler yesin, diler saklasın.
  • İkisi birden hayır dediler, pay etmeyi bırak, “her pay eden cehennemdedir” sözünü duy. 2410
  • Mümin, burada pay eden, kendi havasına uyup pay edendir. Tanrı için pay eden değil.
  • Sen de Tanrınınsın onun payısın. Onun payını başkasına verirsen ona şirk koşmuş olursun.