- Ona sen, böyle hikmet satarak yalnız yemek istiyorsun galiba dediler.
- پس بدو گفتند زین حکمتگری ** قصد تو آن است تا تنها خوری
- Dedi ki: Dostlar, biz üç kişi değil miyiz? Bana razı değilseniz pay edelim.
- گفت ای یاران نه که ما سه تنیم ** چون خلاف افتاد تا قسمت کنیم
- Kimse ne düşerse diler yesin, diler saklasın.
- هرکه خواهد قسم خود بر جان زند ** هرکه خواهد قسم خود پنهان کند
- İkisi birden hayır dediler, pay etmeyi bırak, “her pay eden cehennemdedir” sözünü duy. 2410
- آن دو گفتندش ز قسمت در گذر ** گوش کن قسام فیالنار از خبر
- Mümin, burada pay eden, kendi havasına uyup pay edendir. Tanrı için pay eden değil.
- گفت قسام آن بود کو خویش را ** کرد قسمت بر هوا و بر خدا
- Sen de Tanrınınsın onun payısın. Onun payını başkasına verirsen ona şirk koşmuş olursun.
- ملک حق و جمله قسم اوستی ** قسم دیگر را دهی دوگوستی
- Eğer o kötü kişilerin zamanı olmasaydı bu aslan, köpeklere üstün olurdu.
- این اسد غالب شدی هم بر سگان ** گر نبودی نوبت آن بدرگان
- Onların kasti o Müslüman’ın gam yemesi, o geceyi aç geçirmesiydi.
- قصدشان آن کان مسلمان غم خورد ** شب برو در بینوایی بگذرد
- Tanrı’ya teslim oldu, boynunu eğdi, dostlarım dedi, baş üstüne, dediğiniz gibi olsun. 2415
- بود مغلوب او به تسلیم و رضا ** گفت سمعا طاعة اصحابنا
- O gece yatıp uyudular, sabahleyin kalkıp kendilerini bezediler.
- پس بخفتند آن شب و برخاستند ** بامدادان خویش را آراستند