English    Türkçe    فارسی   

6
2552-2561

  • Evleri süpürdük, bezedik. Bu hevesle âdeta sarhoş olduk, bu işe hoş bir surette giriştik der.
  • Fakat o taraftan bir haber geldi mi hayır. O damdan bir kuş uçup bu yana ulaştı mı? Hayır!
  • Bu birbiri üstüne ulanan elçilikler, bu gürültü patırtı üzerine o taraftan size bir cevap geldi mi? Ne gezer?
  • Gelmedi ama sevgilimiz biliyor ya. Mutlaka gönülden gönle yol vardır derler. 2555
  • Peki ama umduğumuz sevgiliden niye mektubumuza cevap gelmedi, niye yol bomboş öyleyse?
  • Gizli aşikâr yüzlerce nişane var, fakat yeter, bu kapının perdesini bundan fazla açma.
  • Sen yine, zevzekliğinden kendi kendisini derde atan o ahmak Delkak’ın hikâyesini söyle.
  • Vezir dedi ki: Ey doğruya bir direk, bir dayak olan padişahım! Şu aşağılık kul bir söz söyleyecek, onu lûtfen dinle.
  • Delkak, köyden bir iş için geldi. Bir şey söyleyecekti. Şimdi vazgeçti, pişman oldu. 2560
  • Yağdan, baldan bahsetmede, söyleyeceğini gizlemede, maskaralıkla bu işten kurtulmaya savaşmada.