English    Türkçe    فارسی   

6
2728-2737

  • Irmak kıyısında seni canla başla çağırıyorum ama sen merhamet edip cevap vermiyorsun.
  • Suya dalmama imkân yok. Çünkü terkibim topraktan meydana gelmiş.
  • Ya bir elçi gönder, yahut kerem et, bir nişâne ver de benim sesimi sana ulaştırsın. 2730
  • Bu iş için o iki dost konuşup görüştüler. Nihayet şuna karar verdiler:
  • Bir uzun ip bulacaklardı. Bu ipin çekişi, onların sırrını birbirine duyuracaktı.
  • Fare, ipin bir ucunu sana karşı iki büklüm olan bu kulun ayağına bağlarız, öbür ucunu da senin ayağına.
  • Bu suretle ikimiz, birbirimize ulanmış, bağlanmış oluruz; bir bedendeki can gibi birbirimize karışırız dedi.
  • Beden de canın ayağında bir ipe benzer, onu gökyüzünden yere çeker durur. 2735
  • Can kurbağası, kendinden geçme suyuna hoş bir surette dalmışken, beden faresinden güzelce kurtulmuşken.
  • Beden faresi o iple yine onu çeker. Can, bu çekişten ne acılar tadar!