English    Türkçe    فارسی   

6
2764-2773

  • O yüce kişi, taktir yüzünden mat olursa bu, alt olma değildir, Tanrı kazasına uğramadır.
  • Bir musibet, onu yüzlerce musibetten kurtarır. Bir iniş onu yüceliklere çıkarır. 2765
  • Hani ham bir şuh, bir şen adam gibi. Gece içtiği şarap, onu sarhoş etti, yüz binlerce ham kişinin sarhoşluğundan kurtardı.
  • Nihayet o da pişti, usta oldu, cihanın esirliğinden kurtuldu, hürriyete kavuştu.
  • Zevali olmayan Tanrı şarabını içti, sarhoş oldu. Kendisine her şeyi, herkesi anlayacak bir kabiliyet geldi, halktan kurtuldu.
  • Onların gevşek ve taklitçi inanışlarından, görmez gözlerinin gördüğü hayalden halâs oldu.
  • Şaşılacak şey! Onların anlayışı, bu nişanesiz denizin met ve cezrine ne yapabilecek ki? 2770
  • Bu yapılmış, düzülmüş mamureler, o çölden geldi. Saltanat, padişahlık, vezirlik, oradan verildi.
  • Yokluk çölünden bu görünen âleme iştiyaklarla bölük bölük varlıklar gelip durmada.
  • Bu çölden her akşam, her sabah kervan üstüne kervan geliyor.