- Birisi dedi ki: Ey hünerini göstermeye kalkışan kavim, benim kulaklarımda bir hassa vardır. 2820
- آن یکی گفت ای گروه فنفروش ** هست خاصیت مرا اندر دو گوش
- Köpek havladı mı, ne diyor, anlarım. Öbürleri, bu iki metelik eder ancak dediler.
- که بدانم سگ چه میگوید به بانگ ** قوم گفتندش ز دیناری دو دانگ
- Bir başkası ey altına tapanlar, benim bütün hassam gözümdedir.
- آن دگر گفت ای گروه زرپرست ** جمله خاصیت مرا چشم اندرست
- Geceleyin karanlıkta kimi görsem, hiç şüphe yok, onu gündüz tanırım dedi.
- هر که را شب بینم اندر قیروان ** روز بشناسم من او را بیگمان
- Başka biri, benim hünerim kolumdadır. Kolumun kuvvetiyle duvarları delerim dedi.
- گفت یک خاصیتم در بازو است ** که زنم من نقبها با زور دست
- Başka biri dedi ki: Benim marifetim burnumda. İşim, toprakları koklamaktır. 2825
- گفت یک خاصیتم در بینی است ** کار من در خاکها بوبینی است
- “İnsanlar madenlere benzerler” sırrına ermişim. Peygamber, onu ne için söylemişti.
- سرالناس معادن داد دست ** که رسول آن را پی چه گفته است
- Ben, toprağın bedeninde ne kadar para var, ne madeni gizli anlarım.
- من ز خاک تن بدانم کاندر آن ** چند نقدست و چه دارد او ز کان
- Bir yerde sayısız altın gizli, öbür tarafın masrafı, gelirinden fazla meselâ, derhal bilirim.
- در یکی کان زر بیاندازه درج ** وان دگر دخلش بود کمتر ز خرج
- Mecnun gibi toprağı koklarım, yanılmaksızın Leylâ’nın bulunduğu toprağı bulurum.
- همچو مجنون بو کنم من خاک را ** خاک لیلی را بیابم بیخطا