English    Türkçe    فارسی   

6
2966-2975

  • Ne mutlu o göze ki akıl, onun başında buyruktur; işin sonunu görür, her şeyi bilir, aydındır, nurludur.
  • Çirkinle güzeli, akılla ayırt edin; şu karadır, bu ak diyen gözle değil.
  • Göz, pislikte biten yeşilliğe de aldanır. Fakat akıl, onu bir de bizim mehengimize vur der.
  • Yalnız isteği gören göz, kuşa bir âfettir; fakat tuzağı gören akıl, onu âfetlerden kurtarır.
  • Ama bir tuzak daha vardır ki onu akıl da bilemez. İşte gayb âleminde bulunanları gören vahiy, onun için bu tarafa koşup geldi. 2970
  • Cinse cins olmayanı akılla bilmek, tanımak gerek. Hemencecik suretlere koşmamalı.
  • Cins oluş, ne senin için suretledir, ne benim için. İsa, insan şeklindeydi, fakat melek cinsindendi.
  • Onun için gökyüzü kuşu, karganın kurbağayı havalandırması gibi onu alıp bu gök kubbenin üstüne çıkardı.
  • Abdülgavs’i perilerin kapıp götürmeleri,yıllarca periler arasında kalması, yıllardan sonra şehrine, çocuklarının yanına gelmesi, fakat perilerden olduğu ve mâna bakımından gönlü onlarda bulunduğu için dayanamayıp cinsiyet yüzünden yine perilerin yanına gitmesi
  • Abdülgavs da peri cinsindendi de peri gibi tam dokuz yıl gizlice kanat çırpıp uçtu.
  • Karısı başka bir kocaya vardı, ondan çocukları oldu. Kendi yetimleriyse babalarının ölümünü konuşurlar; 2975