English    Türkçe    فارسی   

6
3225-3234

  • Fakat bu dükkâncı buradan oradaki ekmekçiye ekmekçi diye bağırır bu Ömer’e ekmek sat. 3225
  • O da Ömer adını duydu mu ekmeği gizler onu başka ve uzak bir dükkâna yollar.
  • Arkadaş diye bağırır bu Ömer’e ekmek ver. Yani sesimi duyda sırrımı anla demek ister.
  • O da seni ekmek almak için Ömer geliyor diye oradan başka bir dükkâna yollar.
  • Bir dükkânda Ömer’im dedin mi yürü bütün Kâşan’ı gez, ekmekten mahrumsun.
  • Fakat bir dükkânda Ali’yin dedin mi oracıkta ekmeği parasız zahmetsiz alıver. 3230
  • Biri iki gören şaşı bile zevkten mahrum olur. Halbuki sen biri on görüyorsun ey anasını satan!
  • Kâşan olan bir yeryüzünde şaşkınlığından Ali olmadınsa Ömer gibi gez dolan gayrı.
  • Hadi hayra karşı bu yıkık manastırda şaşıya yeniden yeniye göçler vardır.
  • Fakat hakkı tanıyan gören iki göze sahip olursan iki âlemde dostla dolu görürsün.