Der ki. Tutalım o inatçı yarasanın bir illeti var, ya sana ne oldu?
گویدش گیرم که آن خفاش لد ** علتی دارد ترا باری چه شد
Sana bir dert vereyim, seni bir zahmete sokayım da bir daha güneşten çekinmeyesin!
مالشت بدهم به زجر از اکتیاب ** تا نتابی سر دگر از آفتاب
Yusuf-u Sıddıyk’ın Tanrı rahmet etsin, Tanrı’dan başkasından yardım istemesi ve “Beni efendine söyle” demesi yüzünden zindanda beş küsur yıl kalması ve bu sözünün cezasını çekmesi
ماخذهی یوسف صدیق صلواتالله علیه به حبس بضع سنین به سبب یاری خواستن از غیر حق و گفتن اذکرنی عند ربک مع تقریره
Yusuf da, zindanda bulunan birisine yalvardı, yakardı.3400
آنچنان که یوسف از زندانیی ** با نیازی خاضعی سعدانیی
Ondan yardım diledi, dedi ki: Buradan çıkınca ve Padişahın tapısında işin düzelince,
خواست یاری گفت چون بیرون روی ** پیش شه گردد امورت مستوی
O azizin huzurunda beni an, halimi söyle de beni bu hapisten kurtarsın.
یاد من کن پیش تخت آن عزیز ** تا مرا هم وا خرد زین حبس نیز
Hiç sıkıntı içinde bulunan bir mahpus nasıl olur da başka bir mahpusu kurtarabilir?
کی دهد زندانیی در اقتناص ** مرد زندانی دیگر را خلاص
Dünyadakilerin hepsi de mahpustur. Zindandadır. Şu fani dünyada ölümü bekleyip dururlar.
اهل دنیا جملگان زندانیند ** انتظار مرگ دار فانیند
Pek nadirdir öyle bir adam ki bedeni zindanda ruhu yedinci kat gökte olsun.3405
جز مگر نادر یکی فردانیی ** تن بزندان جان او کیوانیی
Hasılı Yusuf da o adamı kendine yardımcı gördüğünden zindanda beş küsur yıl kaldı.
پس جزای آنک دید او را معین ** ماند یوسف حبس در بضع سنین
Şeytan, o adamın aklından Yusuf’u çıkardı, gönlünden Yusuf’un sözünü kaybetti.
یاد یوسف دیو از عقلش سترد ** وز دلش دیو آن سخن از یاد برد