- Bal arıları dağlarda, kovanlarda, ağaçlarda baldan şeker ambarları doldurur.
- نحلها بر کو و کندو و شجر ** مینهند از شهد انبار شکر
- Zehirler, tesirlerini yapıp dururlar ama panzehirler de hemen o tesirleri gideriverir. 35
- زهرها هرچند زهری میکنند ** زود تریاقاتشان بر میکنند
- Şu âleme baksan görürsün ki baştanbaşa savaştan ibarettir. Zerre, zerreyle âdeta dinin kâfirlerle savaşması gibi savaşır durur.
- این جهان جنگست کل چون بنگری ** ذره با ذره چو دین با کافری
- Bir zerre sola doğru uçmaktadır, öbürü sağa doğru gidip arayacağını aramada.
- آن یکی ذره همی پرد به چپ ** وآن دگر سوی یمین اندر طلب
- Bir zerre yücelere çıkmada, öbürü baş aşağı düşmede. Şöyle durur gibi görünürler ama onların savaşını bu durgunluk âleminde gör.
- ذرهای بالا و آن دیگر نگون ** جنگ فعلیشان ببین اندر رکون
- Onların fiilî savaşları, gizli savaşlarından ileri gelmededir. Bu aykırılığı gör de o aykırılığı anla.
- جنگ فعلی هست از جنگ نهان ** زین تخالف آن تخالف را بدان
- Fakat güneşte mahvolan zerrenin savaşı, vasıftan, hesaptan dışarıdır. 40
- ذرهای کان محو شد در آفتاب ** جنگ او بیرون شد از وصف و حساب
- Zerrenin kendisi de, nefesi de mahvoldu mu artık onun savaşı, ancak güneşin savaşıdır.
- چون ز ذره محو شد نفس و نفس ** جنگش اکنون جنگ خورشیدست بس
- Onun kendiliğinden hareketi de kalmamıştır, duruşu da. Neden? “Biz Allahya dönenleriz” sırrından.
- رفت از وی جنبش طبع و سکون ** از چه از انا الیه راجعون
- Biz, kendimizden geçip senin denizine döndük. Asıldan süt içtik, geliştik.
- ما به بحر تو ز خود راجع شدیم ** وز رضاع اصل مسترضع شدیم