Adalet güneşinin ne kusuru oldu ki sen, yarasa gibi karanlıklara düştün?
که چه تقصیر آمد از خورشید داد ** تا تو چون خفاش افتی در سواد
Denizden, buluttan ne kusur meydana geldi ki sen, kumdan seraptan yardım istiyorsun?3410
هین چه تقصیر آمد از بحر و سحاب ** تا تو یاری خواهی از ریگ و سراب
Halk, aklı ermeyenler, yarasa tabiatındadırlar. Onlar geçici şeylere başvururlar, kendileri gibi her şeyleri gelgeçtir. Fakat ey Yusuf, senin bari gözün açık.
عام اگر خفاش طبعند و مجاز ** یوسفا داری تو آخر چشم باز
Bir yarasa, karanlıklara başvurur, olmayacak şeylere müracaat eder.Fakat padişah doğanın gözüne ne oldu ki dedi.
گر خفاشی رفت در کور و کبود ** باز سلطان دیده را باری چه بود
Üstad, bu suç yüzünden bir daha çürümüş sopaya dayanma, çürük tahtaya basma diye onu cezalandırdı.
پس ادب کردش بدین جرم اوستاد ** که مساز از چوب پوسیده عماد
Fakat Yusuf’u da gönlüne o mahpusluktan bir dert gelmesin diye kendisiyle meşgul etti.
لیک یوسف را به خود مشغول کرد ** تا نیاید در دلش زان حبس درد
Tanrı ona öyle bir ünsiyet öyle bir sarhoşluk ver di ki, gözünde ne zindan kaldı ne karanlık.3415
آنچنانش انس و مستی داد حق ** که نه زندان ماند پیشش نه غسق
Zindan, rahimden daha aşağılık, daha kötü, daha karanlık, daha kanlı ve daha kokuşuk değil ya.
نیست زندانی وحشتر از رحم ** ناخوش و تاریک و پرخون و وخم
Tanrı, rahimde sana kendi tarafından bir pencere açınca bedenin günden güne gelişti.
چون گشادت حق دریچه سوی خویش ** در رحم هر دم فزاید تنت بیش
O zindanda, kıyas kabul etmez bir zevkle bedenin duyguları, adeta dikilmiş bir ağaç gibi güzelce açıldı.
اندر آن زندان ز ذوق بیقیاس ** خوش شکفت از غرس جسم تو حواس