English    Türkçe    فارسی   

6
3533-3542

  • Şimdi benden, o yeni konuğa edeceğin ihsanları duy. Onun gelip çatacağını görüp duruyordun.
  • Onun borcundan haberim vardı. Onun için iki üç mücevher hazırlamıştım.
  • Onların değeri, borcuna yeter de artar bile. Konuğum, dertlenmesin diye bu işe girişmiştim. 3535
  • Onun dokuz bin altın borcu var. Ona de ki: Borcunu bunların bir kısmıyla öde.
  • Bir hayli para artar, onları harca, beni de duadan unutma.
  • Onu kendi elimle vermeyi isterdim. Filân deftere de bunu yazmışımdır.
  • Fakat ecel mühlet vermedi ki ona Aden incilerini gizlice vereyim.
  • O lâal ve yakutları, bir şeye sardım. Onlar, o garibin borcu için sakladığım şeylerdir, üstünde de onun adı yazılıdır. 3540
  • Filân kemerin altına gömdüm. O dostun gamını, önceden yedim ben.
  • Onların değerini Padişahlardan başka kimsecikler bilmez.Satarken dikkat et, aldatmasınlar seni.