English    Türkçe    فارسی   

6
3557-3566

  • Hem o iki şey sır olarak kalsın, hem de Mesnevi o kadar uzamasın artık.
  • Kethüda sıçrayıp ellerini çırparak uyandı. Gâh gazel okumaktaydı, gâh bağırıp ağlamakta.
  • Konuk, ne sevdalardasın dedi. Ey kethuda, sarhoş ve güzel bir halde kalktın.
  • Gece rüyada ne gördün ey ulu er? Ne gördün de böyle şehre de sığamıyorsun, ovaya da. 3560
  • Filin rüyada Hindistan’ı mı gördü de böyle dostların halkasından kaçtın?
  • Kethuda, güzel bir rüya gördüm dedi. Gönlüme doğmuş bir güneş gördüm.
  • O uyanık muhtesibi, o sevgiliye ulaşmak için can vereni gördüm.
  • İstekleri veren, bir iş için çağrılınca bin kişiye bedel olan efendiyi gördüm.
  • Sarhoş ve kendisinden geçmiş bir halde böyle sayıp dökerken nihayet sarhoşluk, aklını, fikrini aldı. 3565
  • Evin ortasına upuzun düştü. Halk, başına üşüştü.