English    Türkçe    فارسی   

6
3587-3596

  • Oğuldan coşan bu kaynak ananın, babanın bahçelerine kadar akar gider.
  • Anayla babanın gönül ve hayat bahçeleri bu suretle yeşerir, tazeleşir. Onun gözleri, bu iki ırmak yüzünden yaşarır, gözyaşı döker.
  • Kaynak hastalanıp kötüleşirse o ağacın dalları, yaprakları da kurur.
  • O ağaç kurumaya başlar, çünkü oğulun vücudundan sulanıyor, gıdalanıyordu. 3590
  • Nice böyle gizli su yolları vardır ki ey gafiller, sizin canınıza ulanmıştır
  • Gökten, yerden nice sular çektin de vücudun böyle semirdi.
  • Fakat bu iğretidir. Az, az sıkıştırmak gerek. Çünkü elde edilenin bırakılması lâzım.
  • Yalnız Tanrı’nın “Âdem’e ruhumdan ruh üfürdüm” dediği varlık yok mu? O kalır işte. Sen de ruha bak, başkaları beyhudedir.
  • Fakat bu beyhude sözünü, cana, ruha nispetle söylüyorum, her şeyi sağlam bir surette yapan sanatkâra, Tanrı’ya nispetle değil ha! 3595
  • Ârif, ebedî hayat kaynağından yardım diler vefasız suların çeşmelerinden bir şey dilemez, onlara yüz tutmaz ve aldırış bile etmez. Bunun nişanesi de “ Şu gurur , şu aldanma yurdu olan dünyadan çekinmektir.” Kim, bu fâni kaynaklara dayanır, güvenirse ebedî kaynağı adam akıllı ayıramaz. Canında bir iş gerek Yoksa bu iğreti şeylerden bir kapı açılmaz. Evin içindeki bir tek çeşme Dışardan gelen ırmaktan yeğdir
  • Her şeyin aslı olan kaynak coşar da seni bu su yollarına muhtaç etmezse ne mutlu!