Gökten, yerden nice sular çektin de vücudun böyle semirdi.
ای کشیده ز آسمان و از زمین ** مایهها تا گشته جسم تو سمین
Fakat bu iğretidir. Az, az sıkıştırmak gerek. Çünkü elde edilenin bırakılması lâzım.
عاریهست این کم همیباید فشارد ** کانچ بگرفتی همیباید گزارد
Yalnız Tanrı’nın “Âdem’e ruhumdan ruh üfürdüm” dediği varlık yok mu? O kalır işte. Sen de ruha bak, başkaları beyhudedir.
جز نفخت کان ز وهاب آمدست ** روح را باش آن دگرها بیهدست
Fakat bu beyhude sözünü, cana, ruha nispetle söylüyorum, her şeyi sağlam bir surette yapan sanatkâra, Tanrı’ya nispetle değil ha!3595
بیهده نسبت به جان میگویمش ** نی بنسبت با صنیع محکمش
Ârif, ebedî hayat kaynağından yardım diler vefasız suların çeşmelerinden bir şey dilemez, onlara yüz tutmaz ve aldırış bile etmez. Bunun nişanesi de “ Şu gurur , şu aldanma yurdu olan dünyadan çekinmektir.” Kim, bu fâni kaynaklara dayanır, güvenirse ebedî kaynağı adam akıllı ayıramaz. Canında bir iş gerek Yoksa bu iğreti şeylerden bir kapı açılmaz. Evin içindeki bir tek çeşme Dışardan gelen ırmaktan yeğdir
بیان استمداد عارف از سرچشمهی حیات ابدی و مستغنی شدن او از استمداد و اجتذاب از چشمههای آبهای بیوفا کی علامة ذالک التجافی عن دار الغرور کی آدمی چون بر مددهای آن چشمهها اعتماد کند در طلب چشمهی باقی دایم سست شود کاری ز درون جان تو میباید کز عاریهها ترا دری نگشاید یک چشمهی آب از درون خانه به زان جویی که آن ز بیرون آید
Her şeyin aslı olan kaynak coşar da seni bu su yollarına muhtaç etmezse ne mutlu!
حبذا کاریز اصل چیزها ** فارغت آرد ازین کاریزها
Sen, yüzlerce kaynaktan su içmedesin. O yüz kaynaktan ne kadarı azalırsa sendeki hoşluk da o kadar azalır.
تو ز صد ینبوع شربت میکشی ** هرچه زان صد کم شود کاهد خوشی
Fakat içerden bir güzelim kaynak coştu mu seni başka kaynakları gözlemekten kurtarır.
چون بجوشید از درون چشمهی سنی ** ز استراق چشمهها گردی غنی
Gözünün nuru, balçıktan oldu mu onun sana vereceği şey de ancak gönül derdinden ibarettir.
قرةالعینت چو ز آب و گل بود ** راتبهی این قره درد دل بود
Kaleye dışardan su gelirse emniyet ve barış zamanında iyidir ama3600
قلعه را چون آب آید از برون ** در زمان امن باشد بر فزون
Düşman geldi de kaleyi çevirdi, kaledekiler kanlarına, battılar mı
چونک دشمن گرد آن حلقه کند ** تا که اندر خونشان غرقه کند