- Tuhaf şey dedi, bu kav, ıslak olmalı ki ateşlenirken hemen sönmede.
- خواجه گفت این سوخته نمناک بود ** میمرد استاره از تریش زود
- Pek karanlık olduğundan önünde oturan ve ateşi söndüren hırsızı göremiyordu.
- بس که ظلمت بود و تاریکی ز پیش ** میندید آتشکشی را پیش خویش
- Senin de gönlünde böyle bir ateş söndüren var da kâfir gözün, körlüğünden görmüyor.
- این چنین آتشکشی اندر دلش ** دیدهی کافر نبیند از عمش
- Bilen duyan gönül, nasıl olur da dönen şeyi bir döndüren var, bunu bilmez?
- چون نمیداند دل دانندهای ** هست با گردنده گردانندهای
- Nasıl olur da kendi kendine geceyle gündüz, sahipsiz olarak nasıl gelir, nasıl gider demezsin? 365
- چون نمیگویی که روز و شب به خود ** بیخداوندی کی آید کی رود
- A aşağılık kişi, aklın aldığı şeylerin etrafında döner dolaşırsın ha... Bir de gel de şu akılsızlığını gör!
- گرد معقولات میگردی ببین ** این چنین بیعقلی خود ای مهین
- Evi bir yapanın olması mı daha akla uygundur, yapıcısı olmayan kendi kendine yapılmış bir ev mi, a aklı kıt?
- خانه با بنا بود معقولتر ** یا که بیبنا بگو ای کمهنر
- Yazıyı bir yazanın olması mı daha akla uyar, yoksa olmaması mı ey oğul?
- خط با کاتب بود معقولتر ** یا که بیکاتب بیندیش ای پسر
- Cim harfine benzeyen kulak, aynaya benzeyen göz, mime benzeyen ağız, nasıl olur da yazan olmadan yazılır, meydana gelir a kınanmaya değer adam?
- جیم گوش و عین چشم و میم فم ** چون بود بیکاتبی ای متهم
- Aydın bir mum, yakmayan oldukça mı bulunur, yoksa bilen bir yakıcı olunca mı? 370
- شمع روشن بیز گیرانندهای ** یا بگیرانندهی دانندهای