English    Türkçe    فارسی   

6
3630-3639

  • O üç oğlan da babalarının ülkesinde seyahate çıkmayı kurdular. 3630
  • Divan ve geçim işlerini düzene koymak üzere babalarının şehirlerini kalelerini gezip dolaşacaklardı.
  • Padişahın elini öpüp vedalaştılar. O emrine itaat edilir padişah onlara dedi ki:
  • “ Gönlünüz nereye isterse varın. Allah’a emanet. Elinizi, kolunuzu sallaya, sallaya gidin.
  • Yalnız “ Hüş-rüba- Akıl kapan” derler bir kale vardır. Orada nice erlerin kaftanı, bedenine dar gelir. Sakın oraya gitmeyin.
  • Allah aşkına olsun sakın “ Zatüssuver- Resimli “ denen kaleye varmayın. Oradan uzak olun, tehlikeden korkun. 3635
  • O kalenin yüzü, arka tarafı, burçları tavanı döşemesi hep insan resimleriyle bezenmiştir.
  • Yusuf, dalıp baksın diye Zeliha da odasını resimlerle bezemişti ya hani.
  • Yusuf, ona bakmadığından o da hileye başvurmuş, odayı kendi resimleriyle doldurmuştu.
  • Güzel yüzlü Yusuf, nereye bakarsa elinde olmaksızın onun yüzünü görsün diye böyle yapmıştı.