English    Türkçe    فارسی   

6
3704-3713

  • O güzelim “ Zatüssuver” kalesinin denize beş kapısı vardı, karaya beş kapısı.
  • Beş kapısı, dış duygularımız gibi renk ve koku alemineydi, beş kapısı da iç duygularımız gibi sırlar arardı. 3705
  • O binlerce resim be nakşı seyrettiler, yer, yer gezdiler resimler görüp kararsız bir hale geldiler.
  • Bu suret kadehlerinden pek sarhoş olma ki put yapıcı ve puta tapıcı olmayasın.
  • Suret kadehlerinden geç onlara kapılma. Şarap kadehtedir ama kadehten meydana gelmemiştir ki.
  • Ağzını şarabı verene aç. Şarap geldikten sonra kadeh eksik olmaz.
  • Ey Adem gönül bağlayan mana benim beni ara kabuğu, buğday suretini bırak. 3710
  • Kum Halil için un olduktan sonra artık ey akıllı er, bil ki buğday hiçbir şey değildir.
  • Suret sureti olmayandan meydana gelir. Nitekim duman da ateşten çıkar.
  • Bu suret alemini boyuna görür durursun ayıplarını görmeye başlarsın, usanırsın bıkarsın.