- Feryadın sureti vardır, zarar suretsizdir. Zarara uğrayanlar, kendi ellerini dişler dururlar, fakat zararın eli yoktur.
- نوحه را صورت ضرر بیصورتست ** دست خایند از ضرر کش نیست دست
- Ey delil isteyen bu örnek yakışır bir örnek değil ama anlayışı az olan için ancak bu örneği bulabildim.
- این مثل نالایقست ای مستدل ** حیلهی تفهیم را جهد المقل
- Suretsiz Tanrı’nın sanatı bir suret eker, derken benden duygularla aletlerle bitiverir. 3720
- صنع بیصورت بکارد صورتی ** تن بروید با حواس و آلتی
- Dileğine göre ne suret ektiyse beden ona uyar, iyi yahut kötü olur.
- تا چه صورت باشد آن بر وفق خود ** اندر آرد جسم را در نیک و بد
- Nimet sureti verirse beden şükreder, mihnet sureti verirse sabreder.
- صورت نعمت بود شاکر شود ** صورت مهلت بود صابر شود
- Tanrı acıma suretiyle tecelli ederse insan gelişir büyür. Bir yara, bere suretiyle tecelli ederse ağlar feryat eder.
- صورت رحمی بود بالان شود ** صورت زخمی بود نالان شود
- Bir şehir suretiyle tecelli edince insanı yola düşürür. Bir ok suretiyle tecelli ederse insan kalkanla karşı durur.
- صورت شهری بود گیرد سفر ** صورت تیری بود گیرد سپر
- Güzellerde tecelli ederse zevk ve işrete dalar. Gayb suretiyle görünürse insan halvete girer. 3725
- صورت خوبان بود عشرت کند ** صورت غیبی بود خلوت کند
- İhtiyaç sureti, insanı kazanca götürür; kol kuvveti, şunun bunun malını çalıp çırpmaya.
- صورت محتاجی آرد سوی کسب ** صورت بازو وری آرد به غصب
- Bu çeşit hayallerden doğan ve insana bir iş yaptıran suretler, o kadar çoktur ki saymaya imkan yok.
- این ز حد و اندازهها باشد برون ** داعی فعل از خیال گونهگون