- İş yerde duvarda görünmede fikir gizli. Fakat tesir ve ulaşma bakımından ikisi de bir.
- فعل بر ارکان و فکرت مکتتم ** لیک در تاثیر و وصلت دو به هم
- Bir meclise zevk kadehinden içilen suretlerin eseri insanın kendisinden geçmesi sarhoş olmasıdır.
- آن صور در بزم کز جام خوشیست ** فایدهی او بیخودی و بیهشیست
- Kadınla erkeğin ve ikisinin buluşma suretleri buluşma anında kendilerinden geçmelerini meydana getirir.
- صورت مرد و زن و لعب و جماع ** فایدهش بیهوشی وقت وقاع
- Bir nimet olan ekmek ve tuz suretinin eseri suretsiz olan kuvvettir.
- صورت نان و نمک کان نعمتست ** فایدهش آن قوت بیصورتست
- Savaşta kılıç ve kalkan sureti suretsizlikle yani düşmana üstün olmayla sona erer. 3735
- در مصاف آن صورت تیغ و سپر ** فایدهش بیصورتی یعنی ظفر
- Medrese medreseye gidip gelme medresenin türlü, türlü suretleri insan bilgi sahibi olunca dürülür gider.
- مدرسه و تعلیق و صورتهای وی ** چون به دانش متصل شد گشت طی
- Bu suretler suretsizliğin kuluyken nasıl oluyor da o nimet sahibine yok diyorlar?
- این صور چون بندهی بیصورتند ** پس چرا در نفی صاحبنعمتند
- Bu suretler suretsizlikten vücut bulmuştur. Peki kendilerine bu varlığı verene şu aykırı gidiş onu şu inkar ediş nedir ki?
- این صور دارد ز بیصورت وجود ** چیست پس بر موجد خویشش جحود
- Ha.. suretin inkarı da ondan olur ondan zuhur eder. Bu iş de onun bir aksidir zaten.
- خود ازو یابد ظهور انکار او ** نیست غیر عکس خود این کار او
- Her yurdun duvar tavan ve sair suretlerini mimarın düşüncesinin gölgesi bil. 3740
- صورت دیوار و سقف هر مکان ** سایهی اندیشهی معمار دان