- Bir gün dertlilere lütfeder, öbür gün dul kadınlara ihsanda bulunur.   3805
- مبتلایان را بدی روزی عطا  ** روز دیگر بیوگان را آن سخا 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Daha öbür gün yoksul Alevilerle okuyup okutmakla uğraşan yoksul fakirlere kerem eder.
- روز دیگر بر علویان مقل  ** با فقیهان فقیر مشتغل 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Daha öbürüsü gün halkın eli boşlarına para verir, daha öbürüsü gün de borçlulara ihsan ederdi.
- روز دیگر بر تهیدستان عام  ** روز دیگر بر گرفتاران وام 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Yalnız bir şartı vardı: kimse ağzını açıp bir şey istemeyecekti.
- شرط او آن بود که کس با زبان  ** زر نخواهد هیچ نگشاید لبان 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Geçeceği yolun kenarına bütün yoksullar duvar gibi dizilirler, susarlar beklerlerdi.
- لیک خامش بر حوالی رهش  ** ایستاده مفلسان دیواروش 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
	         
		 
		 
		    
		    - Birisi ağız açtı da bir şey istedi mi bir habbe bile alamazdı.   3810
- هر که کردی ناگهان با لب سال  ** زو نبردی زین گنه یک حبه مال 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Şartı kim susarsa kurtulur hükmüydü. Kesesi, kasesi, susanlarındı.
- من صمت منکم نجا بد یاسهاش  ** خامشان را بود کیسه و کاسهاش 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Nasılsa bir gün ihtiyarın biri, açım, bana zekat ver demişti.
- نادرا روزی یکی پیری بگفت  ** ده زکاتم که منم با جوع جفت 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - İhtiyarı men ettiler. Ama o boyuna söylemekteydi. Halk hayretlere düştü.
- منع کرد از پیر و پیرش جد گرفت  ** مانده خلق از جد پیر اندر شگفت 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Sadr-ı Cihan babacığım ne utanmaz ihtiyarsın dedi. İhtiyar sen benden daha ziyade utanmazsın dedi.
- گفت بس بیشرم پیری ای پدر  ** پیر گفت از من توی بیشرمتر