- Yusuf, kadın yüzünden zindana düştü, sıkıntılara uğradı. O bile böyle olursa artık ben, elli kere darağacına çekilirim.
- یوسف از زن یافت زندان و فشار ** من شوم توزیع بر پنجاه دار
- Kadınlar, bilgisizliklerinden bana saldırdılar. Erkekler canıma kastederler.
- آن زنان از جاهلی بر من تنند ** اولیاشان قصد جان من کنند
- Hasılı ne kadınlardan kurulabiliyorum ne erkeklerden. Ne yapayım bilmem? Ne bunlardanım ben, ne onlardan! 3865
- نه ز مردان چاره دارم نه از زنان ** چون کنم که نی ازینم نه از آن
- Ondan sonra oğlan, köseye baktı, dedi ki: O çenesindeki o iki kılla dertten kurtuldu gitti.
- بعد از آن کودک به کوسه بنگریست ** گفت او با آن دو مو از غم بریست
- Kerpiçten de kurtuldu, kerpiç kavgasından da, hatta senin gibi bir kahpe oğlu çirkin kart oğlanın saldırışından da.
- فارغست از خشت و از پیکار خشت ** وز چو تو مادرفروش کنک زشت
- Gösteriş için olsun çenede bulunan kaç dört kıl, adamın arkasına çepeçevre yığılan otuz kerpiçten hayırlıdır.
- بر زنخ سه چار مو بهر نمون ** بهتر از سی خشت گرداگرد کون
- Tanrı inayetinin bir zerresi, itaat ve ibadetinden yeğdir.
- ذرهای سایهی عنایت بهترست ** از هزاران کوشش طاعتپرست
- Çünkü şeytan itaat kerpicini alır, hatta iki yüz tuğla olsa yine kapar, kendine yol açar. 3870
- زانک شیطان خشت طاعت بر کند ** گر دو صد خشتست خود را ره کند
- Her yanın kerpiçle dolu olsa yine o kerpiçler senin tarafından konmuştur. Fakat o iki üç, kıl, Tanrı vergisidir.
- خشت اگر پرست بنهادهی توست ** آن دو سه مو از عطای آن سوست
- Hakikatte o kıların her biri bir dağdır. Çünkü o, padişahların padişahının bir aman fermanıdır.
- در حقیقت هر یکی مو زان کهیست ** کان اماننامهی صلهی شاهنشهیست