- Ey dil! Herkese öğüt verirdin ya; işte şimdi sana nöbet geldi, neden sustun?
- ای زبان که جمله را ناصح بدی ** نوبت تو گشت از چه تن زدی
- Ey akıl! Nerde o şekerler çiğneyen öğütün? Senin çağın şimdi. O hay ,hayın ne oldu?
- ای خرد کو پند شکرخای تو ** دور تست این دم چه شد هیهای تو
- Ey gönülden yüzlerce teşvişi gideren! Şimdi senin nöbetin, hadi, oynat sakalını! 3905
- ای ز دلها برده صد تشویش را ** نوبت تو شد بجنبان ریش را
- Kahpelik eder de şimdi sakalını oynatmazsan bundan önce de sakalına gülmüş olursun.
- از غری ریش ار کنون دزدیدهای ** پیش ازین بر ریش خود خندیدهای
- Başkalarına öğüt verme vaktinde hay hay, iş başa düşünce karılar gibi vay, vay ha!
- وقت پند دیگرانی های های ** در غم خود چون زنانی وای وای
- Başkalarının derdine dermen oluyordun ya; şimdi dert, sana konuk oldu, fakat susuverdin.
- چون به درد دیگران درمان بدی ** درد مهمان تو آمد تن زدی
- Askere bağırır, çağırır, orduyu teşvik ederdin hani. Neden sesin kısıldı, nutkun tutuldu? Kendine de bağırsana.
- بانگ بر لشکر زدن بد ساز تو ** بانگ بر زن چه گرفت آواز تو
- Aklınla elli yıldır ördüğün kumaştan bir zıbın yap da giyin bakalım! 3910
- آنچ پنجه سال بافیدی به هوش ** زان نسیج خود بغلتانی بپوش
- Dostların kulakları, sesinden hoşlanıyordu. Elini çıkar da şimdi kulağını çek!
- از نوایت گوش یاران بود خوش ** دست بیرون آر و گوش خود بکش
- Daima baştın, kendini kuyruk yap da ayağını, elini, sakalını, bıyığını az kaybet.
- سر بدی پیوسته خود را دم مکن ** پا و دست و ریش و سبلت گم مکن