English    Türkçe    فارسی   

6
4025-4034

  • Yapraklar ne güzel oynamakta; çöreotu ne hoş yanıyor… 4025
  • Gül, bülbülle sırrını söyledi; padişah, sevgilisine sır söyledi…
  • Bahtımız ne de kutlu; yaygıları döşeyin…
  • Saka su getirdi; güneş doğdu…
  • Dün gece bir tencere kaynattılar; içindekiler güzelce pişti, helmelendi…
  • Ekmekler tuzsuz; felek, aksine dönmede… 4030
  • Başım ağrıyor; başımın ağrısı geçti gibi bir şey söylese hep başka şey kastederdi.
  • Birini övse onu över, birinden şikayetlense onun ayrılığını anlatmış olurdu.
  • Yüz binlerce ad söylese maksadı, dileği hep Yusuf’tu.
  • Acıkırsa onun adını söylerdi. Tok olursa onunla duyar, onun kadehinden sarhoş olurdu.