- Dün gece bir tencere kaynattılar; içindekiler güzelce pişti, helmelendi…
- ور بگفتی دوش دیگی پختهاند ** یا حوایج از پزش یک لختهاند
- Ekmekler tuzsuz; felek, aksine dönmede… 4030
- ور بگفتی هست نانها بینمک ** ور بگفتی عکس میگردد فلک
- Başım ağrıyor; başımın ağrısı geçti gibi bir şey söylese hep başka şey kastederdi.
- ور بگفتی که به درد آمد سرم ** ور بگفتی درد سر شد خوشترم
- Birini övse onu över, birinden şikayetlense onun ayrılığını anlatmış olurdu.
- گر ستودی اعتناق او بدی ** ور نکوهیدی فراق او بدی
- Yüz binlerce ad söylese maksadı, dileği hep Yusuf’tu.
- صد هزاران نام گر بر هم زدی ** قصد او و خواه او یوسف بدی
- Acıkırsa onun adını söylerdi. Tok olursa onunla duyar, onun kadehinden sarhoş olurdu.
- گرسنه بودی چو گفتی نام او ** میشدی او سیر و مست جام او
- Susuzluğu onun adıyla geçerdi. Batıni şerbeti onun adıydı. 4035
- تشنگیش از نام او ساکن شدی ** نام یوسف شربت باطن شدی
- Derdi oldu mu onun yüce adıyla derhal derdi yatışırdı.
- ور بدی دردیش زان نام بلند ** درد او در حال گشتی سودمند
- Hatta kış vakti sevgilisinin adı ona kürk kesilirdi. Sevda aleminde sevgilisinin adı bu işi işler işte.
- وقت سرما بودی او را پوستین ** این کند در عشق نام دوست این
- Aşağılık kişiler de her an o temiz adı anar ama bu tesir görülmez; çünkü onlarda aşk yoktur.
- عام میخوانند هر دم نام پاک ** این عمل نکند چو نبود عشقناک