English    Türkçe    فارسی   

6
4077-4086

  • Akıl anahtarı olmaksızın bu kapıyı açmaya kalkışmak beyhudedir, doğru değildir. Açılmaz.
  • Heva ve heves yüzünden bütün bir alemi tuzağa tutulmuş gör. İlaç rengindeki yaralara karmış bil.
  • Yılan, ölüm gibi göğsünün üstüne dayanıp ayağa kalkmış, ağzına da kuş avlamak için büyük bir yaprak almıştır.
  • Otlar arasında o da bir ot gibi boy vermiştir. Kuş, onu bir dal sanır. 4080
  • Yemek için yaprağın üstüne oturdu mu yılanın ve ölümün ağzına düşer.
  • Bir timsah, ağzını açar. Dişlerinin çevresinde uzun, uzun kurtlar vardır.
  • Yediğinin artığından dişlerinin arasında kalanlar kurtlanır, dişlerinin çevresinde kurtlar peydahlanır.
  • Kuşcağızlar, kurtları, o rızkı görüp o tabutu otlak sanırlar.
  • Ağzı, ansızın kuşlarla doldu mu derhal nefesini çeker, ağzını kapar. 4085
  • Bu ekmeklerle, azıklarla dolu olan alemi, o timsahın açılmış ağzı bil.