English    Türkçe    فارسی   

6
4094-4103

  • Heva ve heves lezzetlerinin hepsi hiledir, riyadır. Her lezzet , etrafı karanlıklarla çevrilmiş şimşek ışığına benzer.
  • Derhal gelip geçen şimşek nuru, yalan ve geçici bir şeydir. Çevresinde karanlıklar var, yolunsa uzaktır senin. 4095
  • Onun ışığıyla ne bir kitap okuyabilirsin, ne bir konağa at sürebilirsin.
  • Yalnız şimşek ışığına kapıldığının suçu olarak doğu nurları senden yüz çevirir.
  • Kılavuz olmadıkça şimşek ışığı, seni geceleyin mil, mil karanlık bir çukura çeker.
  • Gah, dağa düşersin, gah dereye. Gah bu yana düşersin, gah o yana.
  • Ey mevki arayan, zaten sen kılavuzu görmezsin. Hatta görsen bile ondan yüz çevirirsin. 4100
  • Ben bu yolda altmış mil yol yürüdüğüm halde bu kılavuz, hala bana sapık diyor.
  • Bu şaşılacak adamın sözüne kulak asarsam yola yeni baştan başlamam lazım.
  • Halbuki ben bu yolda ömrümü harcettim. Ne olursa olsun artık, git oradan dersin.