English    Türkçe    فارسی   

6
4157-4166

  • Birisi, körlükle ve bilmeden yüzyıl yürürse o aştığı yol, yoldan sayılmaz.
  • Silahsız savaşa gitme. Korkusuzlar gibi tehlikeye atılma.
  • Kardeşleri, bu sözler söylediler ama o sabırsız şehzade dedi ki: Bana bu sözlerden nefret geliyor.
  • Göğüs ateşle dolu bir mangala benziyor. Ekin kemale geldi artık orak zamanı. 4160
  • Gönülde bir sabır vardı, şimdi o da kalmadı. Sabrın yerine aşk gelip oturdu.
  • Aşkın doğduğu gece sabrım öldü. O ölüp gitti. Tanrı sizlere ömür versin.
  • Ey söz söyleyen! Ben söz söylemeden de geçtim, dinlemeden de. Artık soğuk demir döğmeye kalkışma.
  • Hey gidi hey… Ben, baş aşağı gelmişim, ayağımı bırak benim. Nerde benim bedenimin cüzlerinde bir akıllı fikir?
  • Ben deveyim, gücüm yettikçe yük çekerim. Düştüm mü kesilmem daha yeğ. 4165
  • Kesik başlarla dolu yüzlerce hendek olsa benim derdime karşı ancak bir eğlencedir bu.