- Aşkın doğduğu gece sabrım öldü. O ölüp gitti. Tanrı sizlere ömür versin.
- صبر من مرد آن شبی که عشق زاد ** درگذشت او حاضران را عمر باد
- Ey söz söyleyen! Ben söz söylemeden de geçtim, dinlemeden de. Artık soğuk demir döğmeye kalkışma.
- ای محدث از خطاب و از خطوب ** زان گذشتم آهن سردی مکوب
- Hey gidi hey… Ben, baş aşağı gelmişim, ayağımı bırak benim. Nerde benim bedenimin cüzlerinde bir akıllı fikir?
- سرنگونم هی رها کن پای من ** فهم کو در جملهی اجزای من
- Ben deveyim, gücüm yettikçe yük çekerim. Düştüm mü kesilmem daha yeğ. 4165
- اشترم من تا توانم میکشم ** چون فتادم زار با کشتن خوشم
- Kesik başlarla dolu yüzlerce hendek olsa benim derdime karşı ancak bir eğlencedir bu.
- پر سر مقطوع اگر صد خندق است ** پیش درد من مزاج مطلق است
- Artık ben heva ve heves davulunu korkumdan kilim altında çalmayacağım.
- من نخواهم زد دگر از خوف و بیم ** این چنین طبل هوا زیر گلیم
- Ben artık sahraya bayrak dikeceğim. Ya başımı vereceğim, ya sevgiliyi göreceğim.
- من علم اکنون به صحرا میزنم ** یا سراندازی و یا روی صنم
- O şarabı içmeye layık olmayan boğazın kılıçlarla, hançerlerle kesilmesi daha iyi.
- حلق کو نبود سزای آن شراب ** آن بریده به به شمشیر و ضراب
- Onun vuslatıyla aydınlanmayan gözün, ağarması kör olması daha yeğ. 4170
- دیده کو نبود ز وصلش در فره ** آن چنان دیده سپید کور به
- Onun sırrına mahrem olmayan kulağı kökünden kopar. O başta hoş görünmez.
- گوش کان نبود سزای راز او ** بر کنش که نبود آن بر سر نکو