English    Türkçe    فارسی   

6
4292-4301

  • A güzelim, bunu defalarca söyledim, fakat söylemeye doyamıyorum ki.
  • Solup sararmamak için defalarca ekmek yedin; işte bu hep ekmek… Nasıl olur da usanmazsın?
  • Mizacındaki itidal yüzünden yine acıkırsın. Bu açlıkla da senin hazımsızlığın yanar gider.
  • Kimde açlık derdi varsa bedeninin her cüzü, diğer cüzüyle bağdaşır yenileşir. 4295
  • Lezzet açlıktan gelir, yeni bir yemekten değil. Açlıkla yenen arpa ekmeği, şekerden lezzetlidir.
  • O usangaçlık da sözün tekrarından değildir, aç olmadan ve hazımsızlıktandır.
  • Dükkandan, baç, ve haraç almadan, dedikodudan halkı aldatmadan usanmazsın.
  • Altmış yıl gıybette bulunsan, insanların etini yesen yine doymazsın.
  • Kadınları avlamak için işvelerde bulunursun, defalarca güzel sözler söylersin de yine bir türlü usanç gelmez. 4300
  • Son söylediğin sözü, ondan öncekinden daha yanarak, daha çevik bir halde ve ilk söylediğinden yüzlerce daha hararetli olarak söylersin.