- Acı su, içildiği zaman soğuktur, hoş gelir ama susuzluğu kesmez.
- آب شوری نیست در مان عطش ** وقت خوردن گر نماید سرد و خوش
- Yalnız bir hiledir düzer, yüzlerce yeşillik bitiren tatlı suyu araştırmaya mani olur.
- لیک خادع گشته و مانع شد ز جست ** ز آب شیرینی کزو صد سبزه رست
- Her kalp altın da tıpkı bunun gibi nerede iyi ve güzel altın varsa onu araştırmaya mani kesilir.
- همچنین هر زر قلبی مانعست ** از شناس زر خوش هرجا که هست
- Ey mürit, senin muradın benim, beni al diye hileyle kolunu kanadını keser.
- پا و پرت را به تزویری برید ** که مراد تو منم گیر ای مرید
- Senin derdini ben çekerim der ama o dert değildir, tortudur. Görünüşte sana tabidir ama hakikatte seni alt eder. 4310
- گفت دردت چینم او خود درد بود ** مات بود ار چه به ظاهر برد بود
- Yürü yalancı dermandan kaç da derdin, sana derman olsun, iyileşsin, miskler saçsın.
- رو ز درمان دروغین میگریز ** تا شود دردت مصیب و مشکبیز
- Bekçi, evet; sen ne hırsızsın ne kötü bir adam. İyi adamsın ama aptalsın, ahmaksın.
- گفت نه دزدی تو و نه فاسقی ** مرد نیکی لیک گول و احمقی
- Bir rüyaya inanmış, bir hayale kapılmış, bu kadar yol aşıp buralara gelmişsin. Aklın yok galiba.
- بر خیال و خواب چندین ره کنی ** نیست عقلت را تسوی روشنی
- Ben yıllardır biteviye Bağdat’ta bir define var,
- بارها من خواب دیدم مستمر ** که به بغدادست گنجی مستتر
- Filan yerde, filan mahallede gömülüdür diye görürüm, der demez adam kendine geldi. Çünkü bekçi, kendisinin mahallesini söylüyordu. 4315
- در فلان سوی و فلان کویی دفین ** بود آن خود نام کوی این حزین