- O Bey, hileye saptı, İsa' yı tutturmak istedi. İsa, evine girdi, yüzünü gizledi.
- آن امیر از مکر بر عیسی تند ** عیسی اندر خانه رو پنهان کند
- O da taca sahibolmak için eve girdi. Halbuki İsa' ya benzedi, darağacının tacı oldu.
- اندر آید تا شود او تاجدار ** خود ز شبه عیسی آید تاجدار
- Aman beni asmayın, ben İsa değilim. Ben Yahudilere izi kutlu bir beyim dedi.
- هی میآویزید من عیسی نیم ** من امیرم بر جهودان خوشپیم
- Onlar, hemen yürüyün, saldırın, İsa'dır bu; bizim elimizden hileye saparak kurtulmak istiyor, tez darağacına çekin dediler. 4370
- زوترش بردار آویزید کو ** عیسی است از دست ما تخلیطجو
- Nice ordu vardır ki bir zafer elde etmek için. yürür. Kendi başını yer, artıklarını başkaları kapışırlar.
- چند لشکر میرود تا بر خورد ** برگ او فی گردد و بر سر خورد
- چند بازرگان رود بر بوی سود ** عید پندارد بسوزد همچو عود
- Dünyada bu çeşit nice aksi şeyler vardır. Adam, onu zehir sanır, halbuki balın ta kendisidir.
- چند در عالم بود برعکس این ** زهر پندارد بود آن انگبین
- Nice ordular, ölümlerine kaani olurlar, halbuki aydınlıklara ererler, zafer elde ederler.
- بس سپه بنهاده دل بر مرگ خویش ** روشنیها و ظفر آید به پیش
- Kabe'yi aşağılamak, diriyi ölü gibi yere yıkmak için Ebrehe de fille geldi. 4375
- ابرهه با پیل بهر ذل بیت ** آمده تا افکند حی را چو میت
- Kabe'yi yıkmak, herkesi oradan döndürmek istedi.
- تا حریم کعبه را ویران کند ** جمله را زان جای سرگردان کند