English    Türkçe    فارسی   

6
4458-4467

  • Kadın dedi ki: Senin evine iyi kötü herkes, derdini dökmeye, şikâyetini anlatmaya gelip gider.
  • Baş evi de sevdalarla doludur. Nitekim vesveselerle dolu olan gönül kavgalarla dopdoludur.
  • Geri kalan uzuvlar, düşünceye düşmez, rahattır. Fakat gönüller, gelip gidenlerin yüzünden yorulur, yıpranır. 4460
  • Tanrı korkusunun gözüne, yeline kaç. O bıldırki çiçekleri dök.
  • Bu çiçekler, yeni çiçeklerin bitmesine mâni olmaktadır. Halbuki gönül ağacı, onlar için yetişmiş, boy atmıştır.
  • Kendini bu düşüncelere verme, uykuya dal. Uyku içindeyken uyanıklığa baş kaldır.
  • Hani o Ashabı kehif gibi sen de uyanık yürü, seni uyuyor sansınlar.
  • Kadı, peki güzelim dedi, ne yapalım? Kadın dedi ki: Bu cariyenin evi tamamiyle bomboş. 4465
  • Düşman, köye gitti, bekçi de yok. Halvet olmak için pek güzel bir yurt.
  • Mümkünse bu gece oraya gel. Geceleyin görülen işte ne düzen vardır, ne riya.