- Dal, kendiliğinden ses verir mi hiç? Ey inanılır adam, o ses, başkasının sesinin aksidir.   4660
 
		    - کوه را گفتار کی باشد ز خود  ** عکس غیرست آن صدا ای معتمد 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Senin sözün de onun gibi işte; başkalarının sesinin aksi. Bütün işin gücün hep böyle aksine ve aykırı.
 
		    - گفت تو زان سان که عکس دیگریست  ** جمله احوالت به جز هم عکس نیست 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Kızgınlığın da başkalarının aksine, zevkin de. Başbuğun zevkiyle çobanın kızgınlığına benziyor.
 
		    - خشم و ذوقت هر دو عکس دیگران  ** شادی قواده و خشم عوان 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - O arık koyun, çobana neler etti? Sonunda onu kinlendirdi. eziyete soktu.
 
		    - آن عوان را آن ضعیف آخر چه کرد  ** که دهد او را به کینه زجر و درد 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Bir sevinç hayaliyle ne vaktedek oyalanıp duracaksın? Çalış da bu sevinç, tahakkuk etsin.
 
		    - تا بکی عکس خیال لامعه  ** جهد کن تا گرددت این واقعه 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
	         
		 
		 
		    
		    - Sözün, senin halin olursa kendi kanadlarınla uçar, gezersin.   4665
 
		    - تا که گفتارت ز حال تو بود  ** سیر تو با پر و بال تو بود 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Ok da başkasının kanadiyle av tutar. O yüzden de kuş etinden nahibi yoktur.
 
		    - صید گیرد تیر هم با پر غیر  ** لاجرم بیبهره است از لحم طیر 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Doğan kuşu, dağlıklardan av getirir. Fakat getirdiği ceylanı, çil kuşunu padişaha yedirir.
 
		    - باز صید آرد به خود از کوهسار  ** لاجرم شاهش خوراند کبک و سار 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Vahiyden olmayan söz, heva ve hevestendir. Topraktan yaratılanlar gibi havaya, zerre zerre dağılır, biter.
 
		    - منطقی کز وحی نبود از هواست  ** همچو خاکی در هوا و در هباست 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Eğer bu söz, sana yanlış görünürse "Vennecmi" suresinin evvelinden birkaç satır okuyuver.
 
		    - گر نماید خواجه را این دم غلط  ** ز اول والنجم بر خوان چند خط