English    Türkçe    فارسی   

6
4662-4671

  • Kızgınlığın da başkalarının aksine, zevkin de. Başbuğun zevkiyle çobanın kızgınlığına benziyor.
  • O arık koyun, çobana neler etti? Sonunda onu kinlendirdi. eziyete soktu.
  • Bir sevinç hayaliyle ne vaktedek oyalanıp duracaksın? Çalış da bu sevinç, tahakkuk etsin.
  • Sözün, senin halin olursa kendi kanadlarınla uçar, gezersin. 4665
  • Ok da başkasının kanadiyle av tutar. O yüzden de kuş etinden nahibi yoktur.
  • Doğan kuşu, dağlıklardan av getirir. Fakat getirdiği ceylanı, çil kuşunu padişaha yedirir.
  • Vahiyden olmayan söz, heva ve hevestendir. Topraktan yaratılanlar gibi havaya, zerre zerre dağılır, biter.
  • Eğer bu söz, sana yanlış görünürse "Vennecmi" suresinin evvelinden birkaç satır okuyuver.
  • Oku da Muhammed'in, heva ve hevesinden konuşmadığını, onun her sözünün, ancak vahiy olduğunu anla. 4670
  • Ey Ahmed, mademki vahiyden meyus değilsin, bu araştırmayı, bu kıyası bedene mensup olanlara bırak.