English    Türkçe    فارسی   

6
4858-4867

  • Ey yoksul, bunun için diyorum işte. Köpeğin boynundan tasmayı çözme.
  • Bu köpek, terbiye edilse bile yine köpektir. "Ne mutlu nefsini aşağılayana" hükmüne uy, o, kötü damarlıdır.
  • Taif sahtiyanı gibi bir Süheyl yıldızının etrafında döner dolaşırsan farzı yerine getirmiş olursun, 4860
  • Nihayet Süheyl yıldızı, onu deri şerrinden kurtarır. Bu suretle de sevgilinin ayağına giydiği çediğe dönersin.
  • Bütün Kur'an, nefsin kötülüklerini anlatmadadır. Mushafa bak da, gör, fakat sende o göz nerde?
  • Vesile bulup da peygamberle savaşmada kılı kırka yaran aşağılık kişileri anlatıp durmadadır.
  • Zaman zaman edepsiz nefsin kötülüğünden ansızın âleme alevler yayılmıştır.
  • Şehzade, padişahın gönlünden bir zahım yedi, faziletlere tamamiyle sahip otamadan dünyadan gitti.
  • Hikâyeyi kısa kes. O gayretli padişahın gayreti bir yıl sonra şehzadeyi mezara götürdü. 4865
  • Padişah, mahiv âleminden varlık âlemine gelinceye kadar Mirrih yıldızı gibi kan dökücü olan gözü, o kanı dökmüş gitmişti.
  • O eşsiz padişah tirkeşine bakınca gördü ki bir ok yok.