- O halim nerdeyse Tanrı hakkiyçin, Tanrı hakkiyçin sen de o yana yürü, o tarafa ol. 4910
- تا کدامین سوی باشد آن یواش ** اللهالله رو تو هم زان سوی باش
- Kadı dedi ki: Hile yapar, söz söylemezse, o er, senin hileni anlarsa...
- گفت اگر از مکر ناید در کلام ** حیله را دانسته باشد آن همام
- Sırrını nasıl öğrenirsin? Doğru söyle. Çocuk, onun önünde susar, otururum.
- سر او را چون شناسی راست گو ** گفت من خامش نشینم پیش او
- Çıkacağım yere sabrı merdiven yapar, "Sabır ferahlığın anahtarıdır" sırrına ererim.
- صبر را سلم کنم سوی درج ** تا بر آیم صبر مفتاح الفرج
- Fakat huzurunda otururken bu âlemin neşe ve gamına ait olmıyan bir söz, gönlünden coşuverirse
- ور بجوشد در حضورش از دلم ** منطقی بیرون ازین شادی و غم
- Artık bilirim ki Yemen ülkesine Süheyl yıldızını yolladığı gibi bu sözü de bana veren odur. 4915
- من بدانم کو فرستاد آن بمن ** از ضمیر چون سهیل اندر یمن
- Gönlümden kopup gelen o söz, o taraftan gelmededir. Çünkü gönülden gönüle pencere vardır.
- در دل من آن سخن زان میمنهست ** زانک از دل جانب دل روزنهست