Bu yol, insanın canıyla başıyla oynayacağı yoldur. Her meşelikte, her sazlıkta yufka yüreklileri geriye çevirecek bir âfet vardır.
راه جانبازیست و در هر غیشهای ** آفتی در دفع هر جانشیشهای
Din yolu, her puşt tabiatlının gideceği yol değildir. bu yüzden de tehlikelerle doludur.
راه دین زان رو پر از شور و شرست ** که نه راه هر مخنث گوهرست
Yoldaki bu korku, unu kepekten ayıran elek gibi insanların da yüreklilerini yüreksizlerinden ayırt eder.
در ره این ترس امتحانهای نفوس ** همچو پرویزن به تمییز سبوس
Yol, nasıl yoldur? Gidenlerin ayak izleri ile dopdolu bir yol. Dost nasıl dosttur? Rey ve tedbir bakımından merdivene benzeyen, seni aklı ile her an irşat edip yücelten dost.510
راه چه بود پر نشان پایها ** یار چه بود نردبان رایها
Tutalım ki ihtiyatlısın da seni kurt kapmadı. İyi ama topluluk olmadıkça o neşeyi bulamazsın ki.
گیرم آن گرگت نیابد ز احتیاط ** بی ز جمعیت نیابی آن نشاط
Yalnız olarak bir yolda neşeli neşeli giden kişinin neşesi, dostlarla, yoldaşlarla giderse birken yüz olur.
آنک تنها در رهی او خوش رود ** با رفیقان سیر او صدتو شود
Eşek, ağır canlı olduğu halde eşeğiyle dostu ile giderse neşelenir kuvvet bulur.
با غلیظی خر ز یاران ای فقیر ** در نشاط آید شود قوتپذیر
Kervandan ayrılıp,yalnız yol almaya kalkışan eşeğe o yol, yüz kere daha uzar, o derece yorulur.
هر خری کز کاروان تنها رود ** بر وی آن راه از تعب صدتو شود
O çölü yalnız olarak aşıncaya kadar kaç sopa fazla yer, kaç kere fazla nodullanır.515
چند سیخ و چند چوب افزون خورد ** تا که تنها آن بیابان را برد
O eşek sana der ki: Eşek değilsen yola böyle yalnız düşme. Sen de bu öğüdü iyi dinle.
مر ترا میگوید آن خر خوش شنو ** گر نهای خر همچنین تنها مرو