English    Türkçe    فارسی   

6
526-535

  • Ondan sonra kuş dedi ki: Bu buğdaylar kimin? Adam, vasisi olmayan bir yetimin emaneti.
  • Beni emin bildikleri için emanet ettiler, yetim malı dedi.
  • Kuş dedi ki: Ben pek açım. Şu anda bana leş bile helâl.
  • Müsaade et de ey emniyetli, zâhit ve muhterem zat, şu buğdaydan yiyeyim.
  • Adam, zaruret hakkında fetva veren de sensin. Fakat zaruretin, ihtiyacın yok da yersen suçlu olursun. 530
  • Hattâ zaruretin varsa bile çekinmek daha iyi. Fakat mademki yiyeceksin, parasını ver bari dedi.
  • Kuş, o anda tamamiyle kendisinden geçmişti. Atı, yularını elinden almıştı.
  • Buğdayları yedi ama tuzakta kala kaldı. Nice Yâsin okudu,nice En’am okudu.
  • Âciz kaldıktan sonra ister acıklan, ister ah et. Bu kara duman, o hale düşmeden gerekti.
  • Hırs ve heves, insanı harekete getirdi mi o zaman ey feryadıma yetişen, medet de. 535